ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

MERHABA KONUK ,

SAYFAMA HOŞ GELDİNİZ.


ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

26 Mart 2010 Cuma

Hitler Bıyıklı Smiley

memur şehirlerinde, yemek molasında çıkarlar toplu yürüyüşlere,
gravatlı minik hitler robotçukları
her şey standartlara uygundur.
yağlı saçlarından itaat süzülür
elleri hep küçük işlerle doymaktan yamru yumru ve küçüktür.

hitler bıyıklı smileylere eşlik eder döpiyesli sivri topuk
aklında alamadığı bin bir eşya, boyatmak için saçını, bekler ay başını
dairede bin bir hesap oyun takla atan atana
dairede çizgiyi aşan aşanadır
sessiz tanıktır memur
sustukça robotlaşır.
akşam olur evlerde ışık söner erkenden.
bu memur başka memurdur,
kan emmeye memur edilenlerin eteğine doluşmuş.
cüce robot smileyler
gravatlı içi geçmiş.
kendi ütülemiş pantolonunu

güç kimde para kimde ise
o susturur memuru

nezih mahallelerde bol bol seks bar açılır
yaka silken mahalleli kaçırtılır
minik robot memurcuklar taşındırılır o semtlere
robotlar topluca gider oy verir
faşizm falan demek yasaktır sivil dikta ise safsata
olsa olsa bunun adı
tek seçenekli demokrasi olur eğer cüceler kanarsa.

Evin Okçuoğlu

12 Mart 2010 Cuma

BOŞ KÜME

Merhaba, ortalıkta salak salak dolaşıyorum. Rüştümü ispat ettim. 18inci yaş günümde bütün aile toplandık. Bizim oğlan artık adam oldu dediler. Hoş, ben kendim olalı çok oluyor da işte lafın gelişi.
Bu müzik de ne hiç sevmem soft rock. Duvarlar incecik bitişikten geliyordur. Komşuda hapşırsalar biz nezle oluyoruz, ne iştir yani…
Annem babam ve tüm büyükler kulağıma bir şeyler fısıldıyor her an. Onu yap bunu yap diyor. Yapıyorum. Ben ne zaman kendi istediğimi yapacağım bakalım. Neyse zaten ne istediğimi de bildiğim yok tam olarak.
“Aman oğlum ne denirse yap, bursun kesilmesin.”
“Evladım babana saygılı ol bak, üstünü başını alıyor, çalışıp didiniyor adam.”
“Hocaya iyi davran kızıp bağırsa da fiske bile vursa ses etme. Sınfta kalırsın alimallah!”
“Benle iyi geçin, yoksa karışmam. Bütün yaptıklarını anlatırım.”
“Ne o öyle biryantinle yapıştırmışsın saçını. Kimden öğrenirsin bu saçma tarzı bilmem. Bak komşunun oğlu Recep’e. Kuzu gibi oğlan valla…”
“Bırak artık şu müzikleri dinlemeyi bak artık koca adam oldun.”
“Bak o tip kitaplar okuduğunu görmesinler, kara listeye alırlar bilesin.”
“Evladım biz senin iyiliğin için diyoruz. Var bir bildiğimiz herhalde.”
“Bey, oğlan pek sessizleşti. Bir derdi var ama sorulmuyor ki bu gençlere de bir şeycik.”
“Aldırma hanım geçer. Bu yaşlarda olur böyle, delikanlılık işte.”

Sabah onların dediği saatte kalkıp, onların dediği gibi taranıyorum. İstedikleri gibi giyinip, onların istediği okulda derse gidiyorum. Onların istediği kitabı okuyorum otobüste. Onların istediği müzikleri dinliyorum. Aman yardım kesilmesin. Aman kızmasınlar. Aman sınıfta bırakmasınlar diye susuyorum. Aman geç olmasın diye hiçbir yere uğramadan eve geliyorum. Aman merak etmesinler. Aman aman aman!
Bütün herkesin tek işlevli uslu bir şekilde iş gören boş kümeler olduğu bir dünya burası.
Uyaran, ikaz eden, yola getirenlere eğitmen diyorlar.
İtaat eden tüm kimliği silinmişlere aferin delikanlı…
Okulda, sıramdayım, öylesine karalarken sayfayı, bir de baktım boş küme çiziyorum.
Boş kümeler… Boş kümeyim ben. İçimde ben olan bir şey yok.
Yuvarlakları, kafalara benzetiyorum, dolduruyorum sayfayı. Bir çizik atıyorum her birine. Ha var, ha yok hesabı!
Aman sayfayı yırtayım. Ne bu demesinler şimdi. Bir saat anlatamam sonra derdimi. Sonra işin içinden çık çıkabilirsen. Ne boş kümesi ne demek istiyorsun derler falan neme lazım. Derste başımı kaldırmıyorum ki hoca ne o dik dik bakıyorsun demesin…

Oğlum 18ine girecek. Ona anlatacağım. Bizim zamanımızda itaat vardı, saygı vardı. Biz böyle gördük diyeceğim.
O da okusun adam olsun…
Benim gibi.


Evin Okçuoğlu