ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

MERHABA KONUK ,

SAYFAMA HOŞ GELDİNİZ.


ŞİİR ÖYKÜ VE DENEMELERİM -GÖRSELLER

30 Mart 2011 Çarşamba

YABAN OTUDUR YOKLUĞUN




aşktan önce son çıkışta
bekleşir yürek
düşsel kavuşma kavşağında
demir leblebidir sabır
sallanan diş er geç kırılır

sığamaz yerine
atar kendini dışarı
yola düşer yüreğim
ufka küfür savurur
ağaçlara dallara takılır
tökezlerim
gömülmüş iyice
görünmez depremim
özlemle aşkla titreşim

sormak isterim sana
bahar dalı
kabarık toprak
anlat gizini
hangi sıcaklık patlatır tomurcuğu
kaç oranında su yürür damara

öğret ki
sıcaklığımı vereyim
tomurcuk kesileyim
dayanayım uzaklıklara
ışıtmadığın karanlığa
ıssız soğuklara

yokluğun uçsuz bucaksız
diz boyu yaban otudur
söke söke kavuşulur
sökülmez aşkın içimden
yorgun düşer şiir
açar en güzel gün için çiçeğini



Evin Okçuoğlu

19 Mart 2011 Cumartesi

Akdenizce




Akdenizce

kesilmiş soluklar yine
kan oluk oluk
aval bakış
kof bilinç
yırtık haritamın filmi
oyun hep aynı oyun
kaçıncı kez gösterime girdi

örgüsü pörsük
ağları delik deşik
tezgahı eski moda
Akdeniz
örtme yüzünü konuş
düğmeye bastı yine
emek düşmanı
can evi para
alçak uzlaşma

kirli savaşın adı operasyon
reklamlar girdi araya
savaş uçakları yok pahasına
son moda bunlar
kesin ölüm
güçlü bomba!

çeşme başında
bu üçüncü kavgadır
ey utanmaz dünya
aksın artık petrol musluğu
emekten yana

bin yıllık gözü dönmüş uğruna
ölmek
gidiyor ağrıma

konuş artık Akdeniz
tek başına kalsan da
esir dilimiz
kul çaresizliğimiz
konuşmak yetmez
isyan diliyle haykır akdenizce
sökülsün can söken pençe
çökersin teorisi
kirlettiği sularında ey Akdeniz
bozulsun orantısını deştiğim denge


Evin Okçuoğlu

10 Mart 2011 Perşembe

YOKUŞ





yüzyılların içinden kıvrılır yokuş
zulmün tarihinden,
açlıkla terbiyeden
utanç yangınlarından geçer

kuru dallar örer ağını gün bitimlerinde
tek kişilik masaya düşer efkâr
ne hazindir ıssız yokuşta karaltılar
çöken akşamdan kalmadır omuzlar
elde günün nafakası
körpe eller kapıda karşılar
yükselir merdivenli dar sokak
pencereler mıh gibi suskun
saksı dizileriyle direnir hayat
insansız bir sokak
gökyüzü sıkmış avucunu
avucunda yıldızlar
tek mi çift mi der durur

haritama düşen kara gölge
bol yıldızlı bayrağın bukalemunu
kof gövdesi yalan ve zindan
çürümüş dişlisi kırık ekran
sönsün can körüğü
bin bir çehresi solsun
nasır tutsun korkunun soğuk titrekliği

dört duvar dikenli tuval olur
her gün değişir düşsel resim
can yandıkça çığtopu olur zırhlar
çoğalır birikir emeğin bilinçli kini
bu yokuş sisiphos yokuşudur

Evin Okçuoğlu
Fotoğraf: ATIF ZAFRAK